"Güzel ve Çirkin"- Sevgi Her Şeyi Değiştirir Mi? Yoksa Bizi Yanıltabilir Mi?
Çocukluk döneminde dinlediğimiz ya da okuduğumuz masallar, dünyaya dair algılarımızın temelini oluşturur. Peki "Güzel ve Çirkin" gerçekten masum bir peri masalı mı, yoksa yeniden düşünmemiz gereken bir anlatı mı?
Masalın Kısa Özeti:
Bir zamanlar, tüccar olan bir adamın üç kızı varmış. En küçükleri, ismi Güzel olan, nazik ve sevgi dolu bir genç kızdır. Bir gün baba, bir fırtına sırasında yolunu kaybeder ve gizemli bir şatoya sığınır. Şatodaki gül bahçesinden bir gül kopardığı için korkunç görünümlü bir yaratık olan Çirkin tarafından cezalandırılmak istenir. Baba kızlarına bu durumu anlatınca, Güzel babasının hayatını kurtarmak için kendi isteğiyle şatoya gitmeye ve Çirkin ile yaşamaya razı olur.
Güzel, Çirkin ile vakit geçirdikçe aslında onun iyi kalpli bir varlık olduğunu fark eder. Zamanla aralarında önce dostluk sonra da sevgi gelişir. Masalın sonunda, Güzel'in sevgisiyle Çirkin'in üzerindeki lanet bozulur ve Çirkin, yakışıklı bir prense dönüşür. Güzel ve Çirkin mutlu mesut yaşamaya devam eder.
Masalın Cazibesi: İç Güzellik Vurgusu
"Güzel ve Çirkin", dış görünüşe aldanmamayı, gerçek değerin kalpte olduğunu öğütleyen klasik bir masal. Özellikle estetik takıntıların arttığı çağımızda bu mesaj oldukça kıymetli. Güzel'in Çirkin'in görünüşünden çok karakterine değer vermesi ve onu zamanla sevmesi, çocuklara olumlu bir davranış modeli sunuyor gibi görünse de, masalın arka planında daha dikkatli incelenmesi gereken mesajlar da yer alıyor.
Fedakarlık mı, Sessiz Kabulleniş mi?
Masalda Güzel, babasını kurtarmak için hayatını bir canavara veriyor. Bu ilk bakışta cesur ve fedakar bir davranış gibi görünse de, bir kız çocuğunun ailesi için kendi hayatını feda etmesi gerektiği fikrini sorgulamalıyız bence. Çocuklara, sevgi uğruna kendilerini yok saymaları gerektiği mesajı verilmemelidir. Masalda Güzel'in duygularını açıkça ifade etmesine pek fırsat tanınmaz; o da çok "uyum sağlayan" bir karakter olarak hafızamızda kalır zaten.
Korku Unsurları ve Duygusal Manipülasyon
Çirkin karakteri, ilk başta sert, gizemli ve korkutucu bir figürdür. Güzel'e baskı yapmıyor gibi görünse de, birlikte geçirdikleri zaman boyunca Güzel'in duygularını yönlendiren bir ortam oluşur. Bu, çocuklara "birini tanıdıkça seversin" mesajı verirken, tehlikeli ilişkilerin romantize edilmesine de zemin hazırlayabilir. Bu durum, "zamanla değişir, seni severse iyileşir." gibi toksik ilişki algılarına yol açabilir.
Mutlu Son Her Şeyi Aklıyor Mu?
Masalın sonunda Çirkin'in aslında yakışıklı bir prense dönüşmesi, "iyi insan=güzel insan" mesajını bilinçaltına işler. Oysa ki masal, görünüşe değil ruha önem verilmesini vurgularken, sonunda yine fiziksel güzelliği ödüllendirmiş olur. Bu da verilen mesajın tutarsızlaşmasına neden olur.
Sonuç: Masalı Nasıl Okumalıyız?
"Güzel ve Çirkin", tek başına ele alındığında romantik, büyülü ve umut dolu bir hikaye gibi görünse de, çocuklara aktarılırken ebeveyn rehberliği gerektirir. Masal, güçlü kadın karakterler, özgür seçimler ve duygusal sınırlar üzerine güncellemeye ihtiyaç duyuyor zannımca.
Çocuklara masallar anlatırken, yalnızca anlatılanı değil, nasıl anlatıldığını da sorgulamalıyız. "Güzel ve Çirkin", belki masum bir aşk hikayesi olabilir ama çocuklara anlatıldığında mutlaka şu soruyu da sormalıyız.
"Gerçekten mutlu son mu, yoksa duygusal bir illüzyon mu?"
!!! Sevginin fedakarlıkla kazanıldığı fikri, özellikle duygusal manipülasyon veya baskı içeriyorsa, risklidir!
Not: Bu arada ben deniz Çirkin'in nezaketine de aşık olanlardanım aslında:))
Yorumlar
Yorum Gönder